Önceki gün yaklaşık 40 gazeteci Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Vali Mustafa Masatlı ve yeni seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk’ten Hatay’da deprem sonrası çalışmalar hakkında yerinde bilgi aldık. En fazla yıkımın yaşandığı kent, dev bir şantiye görünümünde. 68 ayrı şantiyede Bakan Özhaseki’nin deyimiyle “boş bulunan her yerde” çalışma sürdürülüyor. Çalışmalara ilişkin ayrıntıları dünkü haberimizde aktarmıştım. Bugün ise çok önemli gördüğüm üç konudaki ayrıntıları aktaracağım.
Özhaseki ve beraberindekiler kent halkına açık, STK’ların ve muhalefet milletvekillerinin de davetli olduğu İl Koordinasyon Kurulu toplantısında sorun, şikayet ve önerileri dinleyip, tek tek cevap verdiler. CHP Hatay milletvekili Nermin Yıldırım Kara’nın da katıldığı, “katkı sunmak isterim, bilgilendirilmek kıymetlidir” dediği ve görüşlerini anlattığı toplantı son dönemin “normalleşme” tartışmasına verilebilecek en somut örnekti. Nitekim Kara daha sonra Bakan ve AK Parti milletvekilleri yemekte de bir aradaydı.
Muhtarlar ve STK temsilcileri, halkın en çok rezerv alan konusunda tereddütü olduğunubelirterek bu konuda soru sordu. Özhaseki ve Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen’in anlattıklarını şöyle özetlemek mümkün:
Rezerv alanların yüzde 90’ı netleşti. Bunların belediyelere bildirimi de yapıldı.
Ama son noktayı koymak için işin bütün aritmetiğinin çözülmesi gerekiyor. Bu ne demek? Bazı yerlerde itirazlar nedeniyle son nokta konulamıyor. Az hasarlı, orta hasarlı binalardan kaynaklı sorunlar var.
Denetim talimatı verildi
Bakan Yardımcısı Gürgen’in bu noktada çok dikkat çekici bir uyarısı oldu. Orta hasarlı binaların da mutlaka yıkılması gerektiğini, devletin bu konuda yardımcı olmak için elinden geleni yapacağını belirten Gürgen aldığı bir bilgiyi de açıkladı. Ruhsatsız, orta hasarlı bazı binalara belediyeler tarafından taahhütname karşılığı güçlendirme izni verildiğini kaydeden Bakan Yardımcısı, “Alenen cinayettir. Orta hasarlı binaları yıkın. Alın tekrar yapın” dedi. Bu çerçevede genel bir denetim talimatı verdiğini vurgulayan Gürgen, depremzelere hak sahipliği ya da yerinde dönüşümden yararlanmaları konusunda “Allah rızası için yararlanın” çağrısı yaptı.
Rezerv alan ayırılan yerlerde öncelik o mahallenin sakini hak sahiplerinde olacak. Alandaki yıkım kadar inşa yapılmaya çalışıyor. Ancak kat sayısı eskisi kadar olmayacağı için bu her zaman mümkün olmuyor. O zaman o alana en yakın yerden verilmeye çalışılıyor.
En çok merak edilen yeni konutlar/ işyerleri için ne kadar para ödeneceği. Haksahibinin rezerv alanındaki yapısının depremden bir gün önceki, 5 Şubat 2023’teki değeri ile inşaatın bittiği dönemdeki değeri arasındaki fark esas alınacak. O yüzden bugünden bir şey söylemek mümkün değil.
Hatayspor’a çözüm aranıyor
Hatay’a giderken uçakta Bakan Özhaseki’ye, Hatayspor’un küme düşme riskini ve sporculardan gelen “peynir ekmek yiyoruz” açıklamasını sormuştum. Konu belli ki yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuşulacak çünkü Bakan Özhaseki “Belki özel bir şey yapılabilir. Cumhurbaşkanımıza bunu söyleyebiliriz” dedi. Nitekim Hataylıların da merakı Hatayspor. İl Koordinasyon Kurulu’nda söz alanlardan biri “Biz bir de bu acıyı çekemeyiz” diyerek konuyu gündeme getirdi. Salondan alkış alan bu sesleniş karşısında Bakan Özhaseki de “Bir iki formül var” dedi ama ayrıntıya girmedi.
Hatayspor konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Öntürk’ün ifadeleri de dikkat çekiciydi. Başkan olduktan sonra takıma bu yılın en yüksek pirimini verdiklerini söyleyen Öntürk, “Şehrimizin Hatayspora ihtiyacı var. Ama Hatayspor’un içi de belediyenin içi gibi. Neyin nereye verildiği belli değil. 7.5 milyon euro borcu var. Elimizden geleni yapıyoruz ama mevcut yönetimden de hesap sorulması lâzım” dedi. Bu arada Öntürk, tüm kamu binaları yapılmadan, Hataylılar evlerine yerleşmeden belediye binası yapmayacağını da söyledi.