Kendinizi yorgun ve halsiz mi hissediyorsunuz? İşte nedeni

Enerji Üretiminde Magnezyumun Önemi

Prof. Dr. Murat Baş, enerji üretiminin besinlerle olduğu kadar, bu besinlerin hücre düzeyinde işlenmesiyle de alakalı olduğunu belirtiyor. Bu sürecin merkezinde yer alan ATP adı verilen bir molekülün, aktif hale gelmesi için magnezyum ile birleşmesi gerektiğini söylüyor. Magnezyum, ATP’yi stabilize eder ve enerji aktarımını sağlar. Hücrenin enerji sistemi, bu işbirliğine bağlı olarak çalışır.

Prof. Dr. Baş, “Magnezyum sadece ATP’yi etkin hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda vücuttaki birçok enzimin çalışmasına da katkı sağlar. Özellikle enerji üretiminde görev alan enzimlerin sağlıklı işleyişi magnezyuma bağlıdır. Glikozun enerjiye dönüştürüldüğü glikoliz süreci ve Krebs döngüsü gibi temel biyokimyasal yollar, magnezyumun desteği olmadan verimli şekilde çalışamaz” diyor.

Mitokondrilerin ‘hücrenin enerji santrali’ olarak tanımlandığını ifade eden Prof. Dr. Baş, “Magnezyum, bu santrallerin işlevini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesinde önemli bir rol oynar. Bazı araştırmalar, magnezyum takviyesinin enerji üretimini artırabileceğini ve hücresel sağlığı olumlu yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Ancak her bireyin ihtiyacı farklı olduğundan, mineral desteklerinin uzman önerisi doğrultusunda alınması gerektiği unutulmamalıdır.

Yetişkin bir bireyde ortalama 24 gram magnezyum bulunduğunu belirten Prof. Dr. Baş, bu miktarın büyük bir kısmının kemiklerde ve yumuşak dokularda depolandığını, sadece küçük bir miktarının kan dolaşımında bulunduğunu söylüyor. Hücre içindeki magnezyum seviyesinin sinir iletimi, kas kasılması ve hücresel denge gibi hayati süreçler için gerekliliğine dikkat çekiyor.

Kronik yorgunluk, kas krampları, huzursuzluk, sinirlilik, dikkat dağınıklığı gibi belirtilerin bazı bireylerde magnezyum seviyeleriyle ilişkili olabileceğini belirten Prof. Dr. Baş, bu durumlarda sağlık uzmanlarına başvurulması gerektiğini vurguluyor. Magnezyum açısından zengin besinler arasında yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar, kuru yemişler ve baklagillerin bulunduğunu söylüyor. Dengeli ve çeşitli bir beslenme planının günlük magnezyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı olabileceğini ifade ediyor. Takviye gerektiğinde ise bireysel sağlık durumu ve uzman görüşünün dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Related Posts

Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık

Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl içinde erkeklerde ölüm riski % 37, kadınlarda % 28’dir.

Psikodiyet nedir? Psikodiyet, sürdürülebilir sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırıyor

Bayındır Söğütözü Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Esma Nazlı Bulut, psikodiyetin yalnızca kilo vermeye odaklanan klasik programlardan ayrıldığını ve bireyin yaşam kalitesini artırarak, sürdürülebilir sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını sağladığını belirtti. Peki Psikodiyet nedir? işte uzmanından açıklamalar.

Ünlü bilim insanı açıkladı: 100 yaşını geçenlerin vazgeçmediği 3 şey var!

100 yaşını aşan kişileri araştıran bilim insanı Stacy Andersen, uzun ömürlü bireylerin yaşam tarzlarını analiz ederek sağlıklı yaşlanmanın sırlarını ortaya koydu. Uzman, her gün uyguladığı bu 3 alışkanlıkla hem bedenen hem zihnen güçlü kalıyor.

Maden suyunu sakın bardağa dökmeyin! Nedenine çok şaşıracaksınız

Maden suyunun tüketimi ile ilgili uzmanlardan kritik uyarı geldi. Bardağa dökerek içenler mineralleri yok ediyor.

Bu 3 kuruyemiş yumurta kadar tok tutuyor! Beslenme uzmanları tek tek açıkladı

Kuruyemişler yalnızca atıştırmalık değil, aynı zamanda güçlü birer besin kaynağı. Özellikle bazı türleri, içerdiği yüksek protein ve lif sayesinde uzun süre tok tutma özelliğiyle öne çıkıyor. Beslenme uzmanları, her gün bir avuç tüketildiğinde yumurta kadar doyurucu olan bu 3 kuruyemişi açıkladı.

Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’! Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor!

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.